BUNLARI BİLMEYE TÜRK MİLLETİNİN HAKKI VAR.

Öncelikle ülke olarak çok zor bir süreçten geçiyoruz.

Her tarafımızda yangın var. Etrafımız sürekli kuşatma içinde.

Ülkem; Osmanlının şahlanışına benzer bir hamleler yaparken, bizim bu yükselişimizin doğal olarak sancılarını, halkımız bir bütün olarak çekerken, birde yaptığımız atılımların kazanımlarını bize yedirmeden, sistemin bozulması için (İç ve Dış) düşmanlarımızın ayak oyunlarına çare aramanın derdindeyiz.

Milletimiz uyandı. Artık sadece ekonomik göstergelerle karar vermiyor. Yapılan tüm açılımların sonuçlarını bekliyor. Bu günü kurtarmanın derdinde değil. Gelecekte neler olacak bunlara bakıyoruz.

Halkımız öncelikle şunlara bakıyor.

Nedir bunlar; Öncelikle Can Azarbeycan başta olmak üzere, Katar, Sudan, Libya, Irak, Suriye’deki gelişmelerin devamı ne olacak? Milli silah sanayisinde ki o müthiş yatırımlar ne olacak?

Hava, Deniz, Kara ordularımızdaki modernleşmeden tutunda, terörle mücadeleye kadar neler yapılacak.

Petrol, doğalgaz aramaları devam edecek mi?

Bütün bunları neden yazdım?

6’lı masadan bunlarla ilgili en ufak bir açıklama duymadık.

Muhalefet iktidar olmak istiyorsa, ekonomiden önce halkımızın 1. Derece öncelik verdiği konular bunlardır.

Halkımız gerekirse aç kalmaya, yarı aç yarı tok gezmeye razı. Ama ülkemin tüm bu kazanımlarını kaybetmesini az aklı olan bir kişi bile istemiyor. Razı gelmiyor.

AK PARTİ İktidarı demeyelim de, Reisimizin bütün bu çalışmalarını halkımızın büyük bir çoğunluğu takdir ediyor.

Taraflı tarafsız her kesimde Reisimize bu konuda güven var.

Bu gün bir seçim olsa, Reisimiz AK PARTİ’den %12 fazla oy alır.

Bu konuda hiçbir tereddüdüm yok.

6’lı masa sadece işin ekonomik yönüne bakmamalıdır. Bu gün Libya başta olmak üzere diğer saydığım ülkelerde ki durum ve ülkemin politikası, halkımızın 1. Önceliğidir.

Benim kendi adıma, 6’lı masadan bu yönde açıkça kaygım var. Ülkemin bu kazanımlarını kaybedecek bir kişinin REİS-İ CUMHUR olmasını asla istemem.

Ülkem 100 yıl sonra belirleyici aktör olmanın ötesinde, kartları dağıtan bir konuma geldi.

Şimdi az düşünelim;

Sizce, Bu gün için Sayın Kılıçdaroğlu’nun terörle bu hükümetten daha fazla mücadele edeceğim deme şansı varmı?

Bence yok. Neden yok, nedenleri belli değil mi?

Libya teskeresine hayır veren bir CHP’nin, iktidara geldiğini düşünürsek, Libya’ya destek vermesi mümkün mü?

Diğerlerini saymıyorum bile.

Katar’a açıkça cephe alan CHP liderinin, Katar ülkesi ile arasının açılması demek, ülkenin IMF’ye teslim olması demek değil mi?

Arap devletlerine belli bir mesafede duran 6’lı masanın kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapmadan seçimi kazanması imkânsızın ötesinde.

Bu gün için bütün bu kaygıları bir araya getirdiğimizde ortaya çıkan sonuç bence, 6’lı masanın Milli silah sanayi başta olmak üzere Türk halkını tatmin edici açıklamalarının olması lazım. Yoksa sadece ekonomi üzerinden seçim kazanacağız gibi düşünce içine girmeleri boş bir işten başka bir iş değildir.

Türk halkı bu kazanımların ve kazançların bir karşılığının olacağını çok iyi bilmektedir. Unutulmasın ki; Bir çocuk bile ana karnında 9 ayda büyüyor. Şunu da çok iyi biliyoruz ki; Bu kazanımlar ekonomiye yansıdıkça zaten refah payı halka yansıyacaktır.

Bu gün 6’lı masanın sadece ekonomik nedenlerden dolayı seçimi kazanacağını sanmaları ise, onları hayal kırıklığanada itebilir.

Eski Türkiye’de ekonomi ve tencere tava ile iktidar giderdi, ama şimdi kazanımlar önce, çünkü artık eski Türkiye yok. Eski Türk halkıda yok. Her kes, her şeyi en ince ayrıntısına kadar araştırıyor, ülkede neler yapılıyor, neler var bakıyor.

Bana göre yukarıda ki yazdığım kaygılar Türk Halkı için ekonomiden de önemlidir. Kimse boş konuşmalarla bu halktan yetki alacağını sanmasın. Yarınlar çok işlere gebedir.

Gürol Öztürk