“YUH ARTIK, BUDA NEDİR”

Tansiyonum bir anda fırlıyor. Belki kan şekerimde yükseldi.

Vücudumun tüm uzuvları kasılıyor.

Sinirim tavan yapıyor. Bir anda “SİNİRİMDEN” haykırmak istiyorum.

Bu nedir? Yuh artık demek geliyor içimden.

Neden mi bahsediyorum.

Her hafta olduğu gibi, bu haftada molla bey camisine “CUMA” namazımı eda etmek üzere gidiyorum.

Keşke gitmez olaydım bu hafta “CUMA” ya.

Yarın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı. Ve bu gün yani Cuma namazında “HUTBEDE” mutlaka “Cuma” namazında “CUMHURİYET”ten bahsedilir diye bekliyorum.

Ama Diyanet İşleri Başkanlığı bu hafta ki hutbesini “AİLE” kavramına ayırmış. (Başka Cuma olmayacakya)

“HUTBE” yi sonuna kadar dinliyorum. “CUMHURİYET”le ilgili bir kelam bile etmiyor “HUTBE”yi okuyan hocamız.

Hoca”da suç yok, eline Diyanetin hutbesini almış mecbur onu okuyor. Hocaya, “HUTBE” de iken yarın “CUMHURİYET” Bayramı diye nerede ise hatırlatma yapacağım.

Ama hocada suç olmadığını biliyorum.

Bildiğim bir konu hakkında, cami imamını suçlamak bana yersiz geliyor. Her hafta kıldığım 4 rekat Sünnet namazını kılmadan camiden kaçıyorum adeta.

Hoca cami de hutbede, birde yardımdan bahsetmez mi. Türkiye”de inşaatı devam eden Diyanet Başkanlığı camileri için yardım istiyor.

Yav arkadaş; Bari akılla dalga geçmeyin. Benim “CUMHURİYET”im, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Depo Müdürlüğü yapmış “REİSİ” Cumhur Başkanı çıkarmış. Diyanet İşleri Başkanlığına sadece şunu sormak isterim. Eğer Rejim “CUMHURİYET”olmasa idi, REİS “CUMHURBAŞKANI”olabilirmiydi?

Sinirlerim tavan yapıyor; Cumhuriyet insanlarından cami için yardım iste ama, Ülkemin en büyük Bayramı olan “CUMHURİYET” Bayramı ile ilgili bir kelam hutbede edilmesin. Bu kafa ile ne yapılmak istendiği belli değil mi? Yazacak çok şey var ama, aması da var.

SADECE YAZIKLAR OLSUN DİYECEĞİM. DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINA SADECE ŞUNU SÖYLEMEK İSTİYORUM. BURASI ARAP YÖNETİMİ DEĞİLDİR.

Gürol Öztürk