2017-SAĞDUYU VE HOŞGÖRÜ YILI OLSUN!

2O17 Yılına şurada 3 ay kaldı!

Ülkemiz 2016 yılı içinde çok ağır bir travma geçirdi!

Ülkemizde dallanıp budaklanan, dini bütün insan yetiştiriyoruz diye bu halktan ve siyasi iktidarlardan büyük bir yardım gören, asıl amacı anlaşıldıktan sonra MİLLİ GÜVENLİK KURULUNDA adı FETÖ terör örgütü olarak konulan bu din maskeli terör şebekesi, ülkemizde samimi Müslümanlara çok acı çektirdi.

FETÖ’nün uygulamalarını, yazılı ve görsel basında hepimiz dinliyoruz, okuyoruz.

Bunları tekrar etmeye bir gerek yok.

Ülkemizde bir terör örgütü biter, diğeri mutlaka başlar.

Osmanlı’dan beri bu böyle oldu, böyle oluyor.

Bizde, Millet olarak bu konuda epeyi bir mesafe aldık.

Artık yabancı istihbarat servislerinin ülkemiz için yaptığı planları halk olarak iyi algılıyoruz.

2017-Yılı sağduyu ve hoş görü yılı olsun başlığımıza gelince!
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın FETÖ terör örgütü ile ilgili bildiklerini bizim bilmemiz tabi iki mümkün değil.

Bu örgütün, nasıl bir bukalemun olduğunu az çok hepimiz biliyoruz.

Ama devleti yönetenler bizim bildiklerimizin kat ve kat fazlasını biliyor.

Reisimizin; Mısır’da halkın seçtiği Mursi’nin askeri darbe ile ilgili devrilmesine tepkisini hepimiz biliyoruz.

Mısır halkı, kendi seçtiği lidere sahip çıkamadı.

Mursi’nin neden iktidardan gittiğini herkes biliyor.

Bunda da yabancı istihbaratların çok büyük payı var!

İslam coğrafyasında ve Orta doğuda Mısır ve Türkiye’nin başını çektiği halk iktidarları, birilerini çok ürküttü.

Olaya buradan baktığımızda FETÖ terör örgütü ile ülkemizde yapılmak istenen belli. Halkımızın kendi seçtiklerine; bizi bizim istediğimiz gibi yönet demesi birilerinin hiç hoşuna gitmiyor.

Tefecisinden tutunda, IMF-Dünya bankası-rantiyecisi-şantiyecisi bu yönetimde kendi istediklerinin yapılmasının mümkün olmadığını bildikleri için, dini şemsiye altında besleyip büyüttükleri ve devlet içine sızdırdıkları adamları ile devrim yapmak istediler

Burada hesap edemedikleri bir iş vardı.

Türk Milleti ne Libya, ne Irak nede Mısır halkına benzerdi!

Millet olarak ayağa kalkıldı!

Milletin yardımları ile büyüyen bu hain FETÖ terör şebekesine geçit vermedi!

Buraya kadar da az çok hepimiz bunu biliyoruz!
Asıl nokta ise;

Burada Reisimizin dediği gibi “AT İZİ İT İZİNE” karıştı sözü!
Birçok yerde sadece adam alındı olsun diye insanların içeri alındığını, yada görevlerinden açığa alındığını duyuyoruz!
Bizimde bu konuda bildiğimiz bazı isimler var!

Suçlamaları net bilmemekle beraber bir mağduriyet yaşandığı düşünülüyor!

Reisimizin bizim için 17-25 Aralık milattır sözüne geldiğimizde ise, ben bu konudaki miladın halkın genel kısmında 15 Temmuz darbe teşebbüsü  sonrası olduğunu rahatlıkla yazabilirim.

Bu cemaatin içinde bulunan birçok kişinin cemaat –AK Parti kavgasında seçimlerde AK Partiye oy attığına bizahati şahidim.

Bu cemaatin içinde bulunup bu kavgada iki arada bir derede kaldığını düşünen dini bütün insanlarımız hani bir söz vardır, “ne yardan vazgeçilir, nede şerden diye” bu konuda çekimser kaldılar.

Ne zaman ki;

Cemaatin, devlet içine memur ve görevli olarak yerleştirdiği adamlarının, ülkemizde silahla halkın üzerine kurşun yağdırmalarını gördüler, o zaman bu samimi insanlar bu hainlerin gerçek yüzünü gördü!

Benim ülkemdeki dini bütün Müslümanlardan birçoğunun, bir sebeple bu cemaatle teması olmuş, ve bu insanların %90’nı ülkesini seven, Devleti- Bayrağı-Ezanı ve Milleti için canını verecek insanlardır.

Bu insanlarımızı ötekilileştirmeden mutlaka kazanmalıyız.

Bazı sorumsuz ve kasıtlı davranışlarla bu kardeşlerimizi üzmemeliyiz!

Kaldı ki bizim bu samimi insanlarımızın hiç biri ülkesine ihanet içinde olamaz!

Olsa olsa bu cemaatin içinde %10’luk bir kısım hain vardır ki bunlarda hak ettiği cezayı mutlaka alacaklardır.

Ve ben şuna inanıyorum ki;

Bu samimi insanlar cemaat dedikleri terör örgütü FETÖ’ye bizden daha fazla öfkeliler!

İşte burada bize düşen görev, bu insanlara sende fetö’cüydün falan demeden sistem içinde ötekilileştirmeden kazanmak.

Unutmamalıyız ki; Devletine- Bayrağına, Ezanına- sahip çıkan bu dini bütün samimi insanlarımızın, Aşsız, işsiz kalması hiç birimize fayda sağlamadığı gibi, bu samimi insanlarımızı çok yaralar.

2017-Yılının bu sebeplerden dolayı “SAĞDUYU VE HOŞ GÖRÜ YILI” olması hepimiz için faydalı olacaktır diye düşünüyorum.

Ve görüştüğüm birçok kardeşimizde aynı görüşü paylaşıyor!

Son söz olarak ise haydi Cumhurbaşkanım bu işi ancak siz başlatırsınız diyerek yazımı noktalıyorum.