02 Mayıs 2024, Pazartesi
|
||||||||
Anket
Foto Galeri
İzlenme: 3650
İzlenme: 15148
İzlenme: 30319
İzlenme: 8517
Hava Durumu
|
||||||||
7 Nisan 2015, Salı 21:31
Karakter Boyutu :
YÜKSEK BASINÇ VE ALTTAKİLER!
Genel seçimler yaklaşıyor. Yaklaşık olarak on iki yıldır AK Parti iktidarı ile
yönetilen ülkemizde çok güzel gelişmeler yaşandı. Bunu inkar etmek için ya kör olmak lazım, ya da kalp
gözü kapalı olmak gerekir. Amma velâkin, başta olanın yıpranması doğal ve
gerçektir. Ülkemizin ulusal basınının bir kısmı, yapılan her işi
eleştirirken, bir kısmı ise iktidarın yaptığı her işi cilalama peşine düştü. Basın olarak bunun bir ortasını bulmakta bile, ortak
akıl noktasında bir türlü buluşulamadı. Peşin hükümlüler yapılan her güzel işi eleştirme
noktasında işlerin bir yerlerinden hata ararken, yandaş basın diye tabir edilen
iktidar yanlıları ise, iktidardan daha
fazla senaryo üretme peşine düşerek, halkı bilinçlendirme adına tam taraf olma
yönünde halkı saf tutturma çalışması içindeler. 1980’li yıllardan beri siyasetin içindeyim. İyi kötü her gelişmeleri irdeleme ve yapılan işleri
kendi aklıselimle değerlendirecek akla sahibim.
Sevgili okurlarım; AK PARTİ iktidarının girdiği her seçimi kazanması
faktörünü iyi bir analiz ediniz, Bakınız altından ne ilginç işler çıkacaktır. Her seçim arifesinde kamuoyuna lanse edilen çeşitli
argüman siyasi söylemlerle ve hayali ıslak mektuplarla halk hep taraf haline
getirilmeye çalışıldığını görürüz.
Sırf seçim kazanma uğruna; Kutsal
ordumuzun üst yönetimdeki subaylarının, ERGENEKON-BALYOZ davaları ile içeri
tıkılması ve bu son derece eğitimli subaylarımızın kendilerini aklamalarının
seneler sonra olması ve sonrasında ise” ÖZÜR DİLERİZ ADALET HATA YAPTI” serbest
kalmalarının sağlanması sizce tesadüfümü?
O günlere az geri gittiğimizde; Eski Başbakan, şimdi ise Cumhurbaşkanı’mız Sayın
Erdoğan’ın, o zamanın
yandaş basını olan, ve son anayasa oylamasında gerekirse bu anayasanın
değişmesi için mezardakilere oy kullandırılmalıdır diyecek kadar destur yoksunu
Hocalarının sözünden dışarı iş tutmayan zamanın Başbakan’ı Erdoğan ve AK Parti
kadrolarına bakınız.
Şimdi ise aynı AK Parti kadrolarının paralel yapı diye
her yerde kötüledikleri Hocaları ve Gülen kadrosu devletin yeni staretejik
düşmanı oldu. Ve akabinde iş öyle noktaya gel diki;
Vatan hainliği ile suçlanan üst rütbeli subaylar tek
tek hapisten dışarı, Gülen’ciler ise fırsat bulundukça içeri.
Devleti yönetenlerin, düşman bakışı ile gördüklerinin
yaşama şansı bulunmayan bir ülkede yaşıyor ve yönetiliyoruz.
Devlet intikam ve hırs mantığı ile yönetilmez, bana
kafa tutanı ezerim düşüncesi, elinde silahla devlete karşı gelenlere bir iş
yapmam, hatta onlarla uzlaşı ararız söylemi ile milletçe karşı karşıyayız. Adına ise Devletçe “KARDEŞLİK PROJESİ” konulan bir
sistem. Devlete kafa tutanların zaferi gibi algılanmaya
başlandığını görüyoruz. Yani anlayacağımız yandaş medyanın yanlı tutumu ile
beyinlere farklı şekilde toplumsal barış enjekte ediliyor. Ölen şehitlerimiz için yaktığımız ağıtlar ise şehit
kanı istemiyoruz safsataları ile millet uyutulmaya çalışılıyor.
YÜKSEK BASINÇ DEDİK, Yukarıdan yüksek basınçla enjekte edilmeye çalışılan
bir sistem ALTTAKİ BİZLERE tazyiklerle taraf olmamız yolunda şırınga ile enjekte
ediliyor.
Rasim Ozan Kütahyalının çok acayip ve kendini beğenmiş
şekilde yorumlarını bile, zaman zaman Beyaz TV’de izlerken, AK PARTİYE zarar
verdiğini bile göremeyen bir TV kanalının hangi aklıselime göre bu şahsa
yorumcu sıfatı ile ekrana getirdiklerine de şaşıyorum.
Yüksek basınç sistemini, tek adamlık koreografisine
doğru getirmeye çalışılan bu sistemde,
inanın sakallarını sıvazlayıp çokbilmişlik edası ile ekran karşısında
bizleri sinir eden Rasim Ozan Kütahyalı’lar çoğalacaktır. Tek adama yaranmak isteyen bu tip adamların, ekran
karşısında ki duruş ve konuşmalarını iyi takip edin ve hemen ne demek
istediğimi anlarsınız.
Demokrasi hepimize lazım; Tek adam kurgusu bize ne getirir, Bizim ülkemizde tek adam kurgusu ülkeye zarar
vermekten başka bir işe yaramaz diye düşünenlerden biriyim. Neden böyle düşündüğüme gelince; Emeklilere verilen yıllık maaş artışı zamlara
baktığımızda, yeni emekli olanların emekli maaşlarına baktığımızda en kısa
yoldan bunu anlarız. Beştepe sarayına Trilyonlar akıtan bu iktidarın,
emekliye geldiğinde %3lük zamları bile çok görmesi, demokrasimizin tek parti
iktidarı ile halka dönük iyileştirme çalışmalarının kör topal olmasını sağlamıyor-mu? Sonrası ise, kömür, makarna, sağlık yardımları ile alt
gelirin gönlü alınarak oy çokluğu ile iktidara gidiliyor. Yetmiyor; Tek adamlık söylemleri başlıyor. Tek adam; Siyaseti bekleme odalarına alıyor. YÜKSEK BASINÇ AK PARTİ KADROLARINA BİLE TAZYİKLE SU
BASMAYA DEVAM EDİYOR. Alttaki bizler ise iki yanlı ULUSAL basına göre gard
almaya çalışıyoruz. Hangi oltaya takılsak kavganın ortasına dalıp
gidiyoruz. En iyisi ise, Sakince bize sıra geldiğinde aklıselimle hareket edip
görevimizi en iyi şekilde yapıp kavgacılara prim vermemektir.
Siyaset okulla falan olmuyor. Fazla akılla ise zaten olmuyor. Halkın beklentilerini anlamak için Halk´ı iyi analiz etmek gerekiyor. Halk dikkat edilmediğinin farkına vardığında verdiği yetkiyi geri almasını da iyi biliyor. Ayrıca; Akıllıyız diye ülke yönetimine talip olanları milletçe
çok gördük ve yaşadık. Son söz olarak, AK PARTİ’nin bu seçimde beklenenin
altında oy alacağı işaretlerini görüyorum. Tahminlerimde ise fazla yanılmam. Zaman her şeyi mutlaka gösterecektir. Yazımdan dolayı bana tepki göstereceklere ise az sabır
demek geliyor içimden. HAYDİ HAYIRLISI.
Bu haber 1603 kez okunmuştur.
|
Üye Girişi
Röportaj
Yazarlar
HATIRI SAYILIR ELİT BİR TABAKA OLUŞTU. 17 Nisan 2024 Video
Sisteme Kayıtlı Günün Ayeti Bulunmamaktadır.
Kaynak Yok |
|||||||