SÖMÜRENLERDE HESAP VERECEKTİR!

 İmparatorluk öyle bir kurulmuş ki;

Devleti yönetenlerden alınan özel imtiyazlarla, Devlet ve Halk hep sömürülmüş.

Perde arkasında kalıp ülkeyi para gücü ve parmakla yönetme gücüne sahip olan belli güçler, bu imtiyazlarını kaybetmeye başlayınca ülkede kaos yaratmanın arka plan oyununu sahnelemekten hiç çekinmediler.

Gezi parkı olayları ilk başladığında dalga dalga ülkenin karışacağını ve bu karışıklıkla devrim yapmanın hesabını yapan bu şer odaklarını, daha işin başında kaleme almıştım.

Gelişmeler beni hiç yanıltmadı.

Gezi parkı olaylarının üzerindeki sis perdesi kalktıkça, işin boyutunu, ülkede olaylara sağduyu ile yaklaşan halkımız daha iyi anladı.

İşin içinde farklı senaryoların olduğunu anlamamak için biraz saf olmak lazımdı.

Başbakan Erdoğan’ın, olayların daha ilk başladığı anlarda ki katı tutumu, ilk önceleri çok eleştirilmişti. Ama Başbakan Erdoğan’a ulaşan istihbaratta, işin senaryosu çok iyi etüt edilerek, Başbakan Erdoğan’a sunulmuştu.

Başbakan Erdoğan, olayların başladığı ilk andan itibaren takındığı tutumda haklı idi. Başbakan’ın burada olayların teşhisinden tutun, halkı sokağa dökmekse; biz demokratik ortam ile milyonları meydanlarda toplar ve halka durumu açık olarak anlatırız sözleri, dik duruşun göstergesi idi.

Hele keza MHP Lideri Bahçeli’nin,  sokaklara çıkan her MHP’li önce partisinden istifa etmelidir sözleri ise, ülke içinde oynanan oyunların MHP kanadında rahatsızlık yarattığını açık ve net olarak anlatmaya yetiyordu.

MHP ve AK Parti halk bazında taban olarak aynı havayı soluyor.

Buraya kadar çok zorlu bir süreci, sağduyulu halkımız ve siyasetçilerimiz sayesinde ülke gerginlik yaşasa da atlatmayı başardık.

Ülkenin huzur ve kalkınmasından rahatsız olan rantiyeci zümrelerin, gezi parkı olaylarında üniversite öğrencilerini eylemlerde kullanmasından tutun, otellerini eylemlerin arka plan odası olarak kullanmasına kadar her iş medyaya iyi yansıdı.

Ülkede belli başlı zümre, gezi olaylarında medyanın tutumunu eleştirirken, kartel medyaları ise, işin perde arkasındaki gücü hiç gündeme taşımadı.

Zaten taşıması da beklenemezdi.

Çünkü o medyalar, bundan bir önceki makalemde yazdığım gibi, iş dünyası kartelleri ile ortaklığı olan ve bu kartellerden beslenen baron medyası olarak bu ülkede hep vardı.

Ülke çok değişti.

İmtiyazlıların havadan para kazanma dönemi bittiği gibi, Dünya’nın hiçbir ülkesinde devlet tarafından verilmeyen imtiyazlar, bu güç odaklarının ellerinden alındıkça, bu güç odakları ülkemizde kaos ve anarşi ortamı yaratmanın dış güçlerle çalışmalarını daha çok yapacaklar.

Dün yaşanılanları unutup, bugün mavi boncuk dağıtmak için Başbakan’la özel görüşme yapabilmek için randevu talep eden bu imtiyazlı aileyi, Başbakan’ın elinin tersi ile itmesi kadar doğal iş yok.

Unutulmamalı ki;

Osmanlı devleti ekmek verdiği yeniçeri ocağını bir gecede imha etti.

Ekmeğini yediği devlete ve halka kafa tutmaya kalkan yeniçeri ocağı bu imhayı çoktan hak etmişti.

Gelişmeleri izliyoruz.

Yakın zaman içinde bence sürpriz olmayacak çok gelişmeler olacak.

Ülkenin Cumhuriyet kurulduğu andan itibaren kanını emen belli başlı zümrelerin sonu yakın gibi görülüyor.

Bekleyip göreceğiz.

Dosya bir kere açıldı artık.

Gerisi çorap söküğü gibi gelir.

Yeter ki;

Sapla samanı karıştırmadan, işi doğru etüt edecek ehli hukunun adaletini bekleyelim. Bakalım adalet terazisinden ne çıkacak.

Yakında ak koyun, kara koyun belli olur.