Öztürk “  Son yıllarda organik yumurtaya talep oldukça fazla. Hal böyle olunca Ereğli-Alaplı ilçelerinin köylerinde ikamet eden vatandaşlarımız evlerinin kenarlarına küçük kümesler yaparak kendi ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yumurta tavuğu beslemeye başladılar. Bazı vatandaşlarımızda yumurta üretip satma işine ciddi manada yatırım yapmaktadır. Fakat işin tuhaf tarafı köyde üretilen yumurtanın mutlaka organik olacak diye bir kuralı yok. Nedeni ise, yumurta tavuğuna hangi yemi verirsen yediği yemle yumurta yapacak. Birçok tavuk yumurtası üreten köylümüz tavuğun yediği yumurta yemini, besi tavuğu üreten çiftliklerden karşılamaktadır. Besi tavuğu yemlerinde çeşitli katkı maddeleri vardır. Köy tavuklarına bu katkı maddeli yemler verilirse doğal olarak köy tavuğu yumurtası GDO’lu olmaktadır. Ayrıca yine birçok tavuk üreticisi firmalar yem üretimi yapıp satmaktadır. Bu firmaların yaptığı tavuk yemlerinde, kendi kesim fabrikalarından artan tavuk sakatatları yem katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. Burada köy yumurtası üretip satan köylülerimize sorumluluk düşmektedir. Tavuğu için aldığı yemi mutlaka iyi bilmelidir. Tüm Türkiye’de büyük besi tavuk çiftlikleri tavuk sakatatlarını tarım bakanlığının izni ile yem katkı maddesi olarak kullanmakta idi. Bu uygulamanın bu yılın sonunda bitmesi içi bakanlık yasal süre verdi. Fakat tavuk besi üreticileri bu uygulamanın belli bir süre daha uzatılması için süre istiyorlar. Yani anlayacağımız tavukların tüyleri, kanı, bacakları, kullanılmayan iç organları genelde kendi fabrikalarında yem hammaddesi olarak kullanılıyor. Son söz olarak ise bu yemleri tavuklarımız yiyip bize yumurta veriyor. Sizce bu ne kadar organik köy yumurtası olabilir?” Dedi.