ÇEKİM SONU YAPTIĞIMIZ GÖRÜŞMELER!

Dekar beton firmasının yetkilisi Ali Dedekargınoğlu ile ofisimden telefonla görüşüyorum.

Kargınoğlu’na dere yataklarından kum ve çakıl almalarının yasal sınırlar içinde olup olmadığını ve koda uyulup uyulmadığını soruyorum.

Aldığım cevap ise şaşkınlığı mı artırıyor.

Köylünün arazisi kaymaya başlamış.

Firmaya ruhsat izni uzatılmış!!!

İŞTE CEVAP!

Bizim firma olarak bu alanda ruhsatlarımız mevcuttur. Ruhsat alanı içinden çakıl ve kum alıyoruz. Çeşitli defalar bu alan üzerinde şikâyetlere maruz kaldık. Yasal olmayan hiçbir çalışmamız yoktur. İL ÖZEL İDARE bu alanda bizim ruhsatımızı 2016 yılına kadar yenilemiştir.

Ve bu ruhsat alanında çalışmalarımız devam etmektedir” dedi.

Koda uyuyor musunuz sorumuza tekrar sorduğumuzda?

Bizi denetleyen kurumlar var.

Siz hâkim mi? savcımısınız? da soruyorsunuz şeklinde cevap alıyorum. Kod sisteminin çok altında kum ve çakıl alındığı yönünde iddialar var sözümüze ise, aldığım cevap tam evlere şenlik.

Kim iddia ediyor söylermisiniz

Hâkim yâda savcı değilim sadece Vatandaşın mağduriyetini kamuoyuna dikkat çekmek istediğimi söyleyerek telefonu kapatıyorum.

Köylünün arazileri kod farkından kimi yerde kayıyor!

Kimi yerde ise, tehlike sınırına gelmiş! Çakıl ve kum almalar ise, ruhsata göre devam ediyor!

Aklımıza takılıyor!

Araştırmacı gazeteciliğimiz ğeregi konuyu ilgili makamlarla istişare ediyoruz.

İl ÖZEL İADERE Müdürlüğü Ruhsat denetim elamanı koda bakmadan ruhsatı nasıl yenileyebiliyor? (kod zaman zaman tarlalarla mesafesi 15-20 metreyi buluyor)

Tarım arazileri neden dikkate alınmıyor?

Köylülerin arazileri çakıl ve kumdan daha mı değersiz?

Ruhsatı veren kurum neden bu yanlışa imza atıyor?

Asıl sorgulanması gereken ise, ruhsatı alan firma değil. Bu işletmeye 5.79-hektar (57 dönüm) ruhsat verip, köylünün arazilerini hiç dikkate almayan ve ruhsat veren yetkili kurum ve kişi!

KASIMLI KÖYÜ MUHTARI Orhan YENER’in açıklaması ise şöyle:

2009 Yılında bu alanda bir girişimimiz oldu. Dere yataklarından kum çakıl alınmasın diye şikayette bulunduk. Yaklaşık olarak bir yıl gibi dere yataklarından çakıl ve kum alınmadı. Ne oldu ise ilgili firma bu alanda tekrar ruhsat talebinde bulunmuş, ve sizden yeni öğrendim5.79(57 dönüm) ruhsat almış. Bizede hiç bilgi verilmeden ilgili firmaya tekrar ruhsat ihdası yapılmış. En azından bu alana ruhsat verilirken bilgilendirilmemiz gerekirdi. İl Özel İdare ruhsatı vermiş, ilgili firmada bu ruhsata istinaden dere yataklarından çakıl ve kum almaktadır.

Bu mevkide sürekli ihlaller yaşanmaktadır. Köyümüzde ikamet edip bu alanda arsaları olan vatandaşlarımız konudan hep şikâyetçiler.

Şöyle ki; Çakıl ve kum alınan bölgede yaklaşık olarak 1000 (bin) dönüm arazi var. Dere yataklarından çakıl alına alına bu alanda ki arazilerde kayma başladı. Eskiden vatandaşımız patpat araçları ile arazilerine gidebilirken, şimdi arazili araçları ile bile tarlalarına gidebilmesi mümkün değil. Adı geçen firmaya dereden çakıl ve kum alma ruhsatı 5.79 hektar alanı olarak verilmiş. Bu ruhsatın neye dayanılarak verildiğini merak ediyoruz. Köylümün tarım arazisi birileri para kazansın diye heba ediliyor.

DSİ ruhsat verirken bunları hiç düşünmüyor mu?

Kod sitemli verilen ruhsatta, dere yatakları ile tarlaların mesafesi kanunda 1 metre olarak belirtilirken bizim dere yataklarında yer yer 25 metreyi bulan kod farkları var. Ruhsat ihdas eden yetkili kurumlar bu kod sistemine neden dikkat etmezler bunu da anlamış değiliz.

MUHTAR ORHAN YENER DEVAM EDİYOR!

“BAŞBAŞAKAN’IMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN GENELGESİNE NEDEN UYULMUYOR”

Bilindiği gibi Rize ilinde bir sel felaketi yaşanmıştı. Bu sel felaketinin ardından Sayın Başbakan’ımız bir genelge yayınlamıştı. Dere ve çay yataklarına verilen çakıl ve kum alma ruhsatlarının iptal edilmesi ile ilgili.

Bu uygulama neden bizim köy sınırlarımız içinde uygulanmıyor. Burada Bin dönüme yakın tarım arazisinden bahsediyoruz. Hadi diyelim ki ruhsatı verdiniz, kod sistemine neden uyulmuyor? Bu uygulamaların yapılması için büyük bir afet mi yaşanması gerekiyor. Yetkili makamları uyarıyoruz. Sesimizi dikkate alsınlar. Yarın geç olabilir. Duyuyoruz ki adı geçen firmaya dere yatağımızdan 5.79 hektar ruhsat alanı verilmiş.

Bu ruhsat tam tamına 57 dönüm alanı kapsıyor. Yani bu firma dere yatağımızdan imtiyaz almış. Bu yanlışın bir an önce düzelmesini istiyoruz. Zaten adı geçen firma yine köy alanımızın dağlık kısmında taş ruhsatı var. Dereye girmese olur, ama ne hikmetse dereye de ruhsat almış. Bu ruhsatı veren yetkili kurumlar köylümüzü neden hiç düşünmez bunu anlamak zor.

Bir kişi kazanacak diye bütün köylümüz mağdur oluyor.

Basın yolu ile Sayın Başbakan’ımızın genelgesine uyulmasını ve burada ki ruhsatın tekrar gözden geçirilmesini istiyoruz. Büyük bir mağduriyet yaşamadan bunun hemen yapılmasını arzu ediyoruz” dedi.

DERE VE ÇAY YATAKLARINDA RUHSATTA NEDEN ÇİFTTE STANDRT VAR?

Alaplı ilçesinde iki adet büyük çay yatağı var. Bu çay yataklarından biri Alaplı çayı olarak anılan Gümeli- Alaplı arasında.

Diğer çay yatağı ise, Kavukkavla bölgesinde.

Alaplı çayında Alaplı Belediyesine ait kum çakıl ocağının ruhsatı köylünün arazilerine zarar veriyor diye iptal edildi.

Yine Alaplı çayı üzerinde bir diğer kum ve çakıl ocağının ruhsatı ise aynı sebepten iptal edildi.

Ne hikmettir ki; Kavuk kavla çay yatağında ki dereye ise,  katmerli ruhsat ihdas ediliyor. Bu iki çay yatağında ki tehlike sınırı sade bir vatandaş olarak bile karşılaştırdığımızda Kavuk kavla bölgesinde ki tehlike arazi açısında daha büyük gösteriyor. İşin tuhaf tarafı Alaplı çayında ki kod sistemi tehlikeli olarak görülüp kazanılmış ruhsatlar iptal edilirken, Kavuk kavla deresinde ki çakıl kum ruhsatı katma değerli büyütülerek, burada halkın arazileri tehlike sınırı ile karşı karşıya bırakılıyor.

SON NOT OLARAK ŞUNLARI OKURLARIMLA PAYLAŞMAK İSTİYORUM.

Biz Gürses Haber olarak nerede mağduriyet varsa kamuoyunu hak ve adilane bilgilendirmekle görevimiz yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz.

Tarafsız ve objektif haberciliğimiz anlayışımız ğeregi, Dekar Beton firması yetkilisinin de açıklamalarını haber yapıyoruz. Burada niyetimiz asla bir kurumu zora sokmak değildir. Halkımızın çıkarlarının söz konusu olduğu yerde varsa bir yanlış onu düzeltmektir.

Ruhsat almak ve bu ruhsata istinaden çalışmaları yapmak ilgili firmanın doğal hakkı. Bu hakkı imtiyazla bu firmaya vatandaşın feryatına bakmadan veren ilgili kurumun ruhsat adı altında yaptığı yanlış uygulamaya dikkat çekmek ise gazetecilik görevimizdir.

Ruhsat işinde akla gelen ilk iş ise, birileri verdi. Birileri çalışıyor. Beni en çok düşündüren ise, bizi denetleyenler var sözü! Denetleyenleri kim denetleyecek. Buda ayrı mesele ya!!

GÜRSES HABER