Ramazan ayının gelmesi ile birlikte iftar etkinlikleri de güzellikler içinde yaşanıyor.

Kaynaşmanın doruğa ulaştığı huzur ve sükunetin en üst seviyeye çıktığı bu mübarek ayda, insanlar bir lokma bir hırka sözlerinin anlamını bu ayda gönülden yaşarken koyu sohbetlerde doruğa çıkıyor. Zaman zaman kahkahaların atıldığı, gülme krizlerinin yaşandığı ortamlarda bulunmak ramazanın oruç stresini de alıp getiriyor.

Bu arada Mollabey merkezli Şen zirai aletleri sahibi Nevzat Şen, geleneksel hale getirdiği iftar programlarından birini yine Mollabey’de bulunan ENİŞTE’nin yeri restaurantta gerçekleştirdi. Nevzat Şen’in burada esnaf arkadaşlarına vermiş olduğu iftar yemeğine yoğun katılım olurken, yine Alaplı kılburnu mevkisinde bulunan bir grup esnafta, geleneksel hale getirdikleri iftar yemeğinde birbirleri ile kaynaşma fırsatı buldu. İftar sonrası burada yapılan sohbet iftara katılanları gülme krizlerine tutarken polis emeklisi  Nejat Arslan’ın anlattığı fıkralarla, iftara katılanlar gülme krizine tutuldu. Eski trafik polisi emekli Nejat Arslan’nın bir özelliğini de arkadaşları bu vesile ile öğrenmiş oldu. İşte ramazan ayının güzelliği bereketi ve insanları kaynaştıran özelliği de iftar vesileleri ile daha anlam kazanmış oluyor.

Polis emeklisi Nejat Arslanın güldüren fıkralarından bir tanesini okurlarımızla paylaşıyoruz.

İri kıyım biri,  şehirlerarası yolculuk yapacaktır. Otobüse biner, koltuğa yayılır, tam otobüsün kalkmasına az bir zaman kala, elinde ufak bir çocukla bir hanım otobüse girer, bizim iri kıyımlı koltuğa yayılan adam, hemen kendini toparlar kadına yer gösterir. Kadın, iri kıyım adamın yanına oturur.

 Biraz yol aldıktan sonra çocuk ağlamaya başlar, Kadın açar göğsünü çocuğa verir, çocuk annesini emmez, kadın bak sen emmezsen amcana emziririm der, bir iki, böyle bu iş devam eder gider, adam bakar ki;  kadının kendine bir şey vereceği yok, bre kadın, vereceksen artık ver, ben Ankara’da inecektim, Adapazarı’na geldik yine aynı şeyi söylüyorsun der.

 GÜRSES HABER