BAHÇELİ’YE  KIZMAK!

Ülkeme kızmayla eş değer dedim... ve..

Ülkücü gelenekte, lidere genelde biat vardır.

Lider bilgi küpü olur. Arkasındaki kadrolar ise, liderin geliştirdiği siyaseti ülke içinde geliştirip, kadrolarını canlı tutarak, ülke içinde yaşanılan gelişmeleri ve de yapılan haince işleri iyi etüt ederler, ve bu kadroların en altına kadar bunu iletirler.

Ülkücülük sevdadır, turandır, bir türküdür, Anadolu´nun bozkırında bir ağıt, bir şiirdir ülkücülük.

Ülkücü vatanını karşılıksız sever.

Ülkücü, Yağız Anadolu delikanlısıdır.

Ülkücü salon çocuğu değildir.

Buram buram Anadolu’dur ülkücü.

Bende 1980’li yıllarından gelen bir vatan sevdalısı, Turancı bir ülkücüyüm.

Evet, Bahçeli liderime çok kızardım, çokta eleştiri yaptım, hele 6 Haziran’da 80 vekil çıkarıp, 1 kasım’da 49 vekilliğe düştüğümüzde, sinirlerim adeta tavan yaptı.

Burada okuyacağınız satırlarımı ne birilerine yaranmak, nede birilerinin beni eleştirmesine aldırmadan yazıyorum.

Liderim Bahçeli, ülkemin içinde bulunduğu şartların gereği ne ise, onun gerektirdiği şekilde oy kaygısı gözetmeden siyasete şekil veriyor.

Belki son yirmi yılda, alışıla gelmişin dışında bir siyasi destekle, ülkemizin bataklıktan kurtulmasının, geleceğin, Türkiye ekseninde şekillenmesinin siyasetine destek veriyor. 

Bu yolda bende dahil, hep haksız eleştirilere muhatap olan Liderim Bahçeli, kararlı tutumu ile ülkemizde kaos yaratmak isteyen hiçbir oluşuma prim vermediği gibi, kargaşa ve kaos çıkarmak isteyen güçlerinde, hiçte hak etmediği halde, karalama kampanyalarına hedef oluyor.

Gelişmeleri iyi irdelediğimizde; 

Sayın Liderimin yaptığı politikalarının, ülkemizin selameti açısından ne kadar da önemli olduğunu görüyorum.

Ve bu süreçte ülkücü kadrolarıma destek vererek, ülkücü harekâtın bir sevdalısı olarak partime üye kaydımı yaptırdım.

Gün, ayrıştırma, bölme, parçalama günü olmadığını da bu sayede kamuoyuna deklare ediyorum.