NE İSTEDİĞİNİZ BELLİDE…

Sevgili dostlarım, değerli arkadaşlarım,.

Bu günkü köşemde sizlerle üç konuda bulaşacağım.

İlk konum olarak, özellikle Zonguldak Valimizin açıklaması ile ilgili, ülke genelinde yanlış bilgilendirme ile yapılan açıklamaya değineceğim.

Sayın Valimiz, güzel bir konuya değiniyor. Sağlık çalışanları kendini koruyamadı. Ve konuşmasının altını net olarak ta dolduruyor.

 Valimizin, açıklamasında hiçbir sıkıntı yok. İlin başı olarak genel durumu özetleyen bir değerlendirme, üstelik bu değerlendirme, sağlık il müdürü, İl Emniyet Müdürü teyitli bir durum değerlendirmesi.

Buraya kadar her şey normal, normal olmayan iş ise, Sayın Valimizin değerlendirmelerini, konuşmalarının içinden cımbızla çekip, ulusal medyaya düşüren zavallılar. Kim mi bunlar, rantiyeci, şantiyeci, ben yazarsam oynatırım seni düşüncesi içinde olup, işi gazetesini silah olarak kullanıp, idarecilere korku salmak olan zavallı zümreler.

Valimiz, devletin çıkarlarını ve milletimizin hak hukukunu koruyunca böyle saldırılar mutlaka olacaktır.

Valimizin doğru yolda olduğunu ise sessiz çoğunluk biliyor.

2. konumuza gelince.

Son zamanlarda köpeksiz köy bulup sopasız gezenlerle ilgili,

Neymiş iktidar değişecek, bu bir nevi olacak türü söylemlerle ilgili.  Halkın gücü üzerine güç var sananlar,  o gücün ne kadar büyük bir güç olduğunu hep unutuyorlar. 15 Temmuz destanında, halk destan yazarken, bu hain takımı ellerini ovuşturup, askeri darbe yapmak isteyen hainleri alkışlıyordu.

Bu millet neyin ne olduğunu çok iyi biliyor.

Sevgili dostlarım şuna inanın, bu kutlu yürüyüş Osmanlı’nın ayak sesleridir.

 Korkular bu yüzdendir.

Reis falan bahanedir.

Cumhur Reisimiz, bu yolda atılan adımların kararlı bir lideridir.

Atılan adımlar büyük, dava yakındır.

Kimse kimseyi kandırmaya, kaşını gözünü oynatmaya çalışmasın.

Büyük Osmanlının YILDIZ teşkilatları görev başına dönmüştür.

Devlet-i Aliyye, kişiler üzerinden değil sistem üzerinde yürür.

Bu günler ayağımızda ki prangaların kırılma günleridir. O tarihler yaklaştıkça, Osmanlı-Türk düşmanlarında panik başlamıştır. Devlet’i Aliyye duruma hakimdir. Kişiler araç devletimiz ilelebet kalıcıdır.

Güçlü Türkiye olmak güçlü politika üretmekten ve politikaları uygulamaktan geçiyor.

Bu Devlet ve derin teşkilatlar, daha en az 25-yıl ülkeyi sağlam emin adımlarla, yürütecek siyaset adamlarını sahneye çıkartmak ve yönetmek üzerine siyasete şekil verecektir ve vermelidir de.

Şu andaki konum itibari ile devlet yönetimi, acemi nalbantta teslim edilmeyecek kadar haiz öneme sahiptir.

Biz millet olarak dik duralım yeter.

3. Konuma gelince.

Korona virüs ile ilgili olarak Devletin ve ilgili birimlerin yönettiği bir ülkenin vatandaşı olmaktan, gurur ve onur duyuyorum. Sağlık sistemimizdeki geçmişte muhalefet eleştirilerinin, ne kadar içi boş bir söylem olduğunu hep birlikte yaşıyoruz. Demek ki doğru yoldayız.

 Ve Devletimizin daha hastalığın başından itibaren fakir fukaraya yaptığı yardımların yanında, ülke ekonomisi için önemli olan dinamolara yaptığı Devlet katkıları, tarihe altın harflerle geçecektir.

TEŞEKKÜRLER REİSİME, TEŞEKÜRLER DEVLET BÜYÜKLERİ ME, TEŞEKKÜRLER YILDIZ TEŞKİLATIMA.