BALIK BAŞTAN KOKAR

Bir mülki idari amirinin ilk işi devletin kaynaklarını ısraf etmemek ve yapılan işleri iyi takip etmektir.

Bu köy muhtarından başlar, devletin tepesinde ki son noktaya kadar böyle olmalıdır.

Türk milletinin ata sözlerinden biri “ BALIK BAŞTAN KOKAR” misali suiistimaller başlarsa bu işin sonu gelmez.

Gelemez.

Devlet çeşitli kaynaklarla köylerin alt ve üst yapısını yapmak için köylere malzeme yardımı yapıyor.

Yapılan yardımlar köy muhtarlarının yapabileceği işlerse yapılacak işler için malzemeler direk köy muhtarına teslim ediliyor.

Buraya kadar her şey normal.

Asıl iş bundan sonra başlıyor.

Devlet köy için;

Çimento, demir, boru vermiş bu malzemeler muhtara teslim edilmiş, Devlet muhtara demiş ki, şu kadar çimenton şu esnafta, bu kadar demir bu esnafta, muhtarda bu malzemeleri lazım olursa kullanırım diye esnafa emanete bırakmış.

Yani muhtar köyümün ihtiyacı var diye devletten malzeme istemiş, devlet malzemeyi vermiş, muhtar malzemeyi esnafa emanete bırakmış.

Akıl alacak iş değil.

Kulaktan duyduğumuz öyle işler var ki burada anlatılmaz bile.

ÖRNEĞİN;

Devlet Alaplı İlçesi Çay Köyüne  pis su atıklarının bir merkezde toplanması için çay köyü muhtarlığına alt yapı borusu vermiş.

Çay Köyü Muhtarlığı alt yapıyı bitirmiş.

Ama ne hikmetse iki kere daha çay köyünün alt yapısını yapacak boru artmış.

Muhtar ise bu boruları köyünde bulunan eski ilkokula doldurmuş.

Duyumlarımıza göre çevre köylerden özel ihtiyaçları için boru lazım olan kişiler muhtarı bulup işini görüyormuş.

Şimdi burada aklınıza ne gelmez.

Devletin buraya verdiği boru kaç metre?

Diyelim ki 5.000-metre, çay köyü ne kadar boru kullanmış, 3.000-metre, devletin kontrolörleri, bunu ölçüp, muhtar kardeşim bu boruların fazlalığını almamız lazım, başka köyün ihtiyacını karşılamamız lazım demesi gerekmiyor mu?

Hadi diyelim ki;

Devlet bunu demedi, muhtar kardeşimiz. Kaymakam’a çıkıp, bizim işimiz bitti, şu kadar boru veya çimento arttı, başka köylere bunu aktaralım diyemez mi?

Balık baştan kokar dedik?

İsteyen gidip bakabilir, Çay Köyü İlkokulunda çürümeye terk edilmiş boruları gördükçe insan üzülüyor.

Devletin kaynaklarını boşa heba etmemek lazım geliyor.

Alt yapısı yapılmak için bekleyen bir sürü köy var.

Çay köyünün alt yapısı tamamlanmıştı.

Bir duyum üzerine, iki yıl önce çay köyü ilkokuluna gidip burada ki artan boruları resimledim.

Dağ yığını gibi boru dolu idi.

Yaklaşık iki ay önce yine gitmek nasip oldu, ama buradaki borular ne hikmetse yarı yarıya düşmüş.

Şimdi buradan sormak istiyorum?

Devletten bir yetkili gidip, çay köyünde yapılan alt yapıyı ölçüp, verilen boruyu hesaplasa, ne kadar boru arttığını hesaplasa iş ortaya çıkacak.

Dedik ya;

İş malzemeyi vermek değil, bunu ne yaptın muhtar diye sormak gerekiyor.

O zaman;

Siyasetçiye sırtını dayayan muhtara siyasetçide sahip çıkmaz.

Giden Kaymakam’larımızdan birinin şu sözlerini yazımda yazmadan geçemeyeceğim:

Muhtarın birisi için, falanca köyün muhtarı var ya, bize yetip te artıyor bile derdi.

Kaymakam bile siyasetçiye yakın olan muhtardan çekiniyordu.

Gelin hep birlikte;

Atasözümüz olan;

 BALIK BAŞTAN kokar lafımızı, efendimizin (s.a) min, "devlet malına sahip çıkın, onda yetim hakkı vardır" sözlerine kulak vererek yazımı bitirirken.

Son söz olarak; 

Devletin malına hepimiz sahip çıkalım. Yapılan bütün işlerde bizim paramız var diyerek nokta koyalım.